30 Kasım 2007 Cuma

HAYATIN İÇİNDEN

Sizlerle bir arkadaşımın başından geçen bir olayı paylaşmak istiyorum. Bunun nedeni de toplum olarak ne kadar yozlaştığımız , nasıl at gözlüğü takarak yaşadığımız, nasıl düşünce fakiri olduğumuz içindir.

Arkadaşım İstanbul'un nezih semtlerinden birinde Caddebostan'da oldukça lüks bir binada yaşamakta. O gün 2,5 yaşındaki oğluyla bir yerlerden dönmüş. Arabasından inerken de oğlu uyuduğu için kucağına almış ve üşümesin diye de üzerine battaniyesini örtmüş. Ancak battaniye kafasından düşmüş ve tek eliyle de düzeltememiş. O sırada otoparkta oldukça şık bir hanım ( kendisi farklı bir tabir kullanmıştı gerçi ) görmüş ve bu hanıma dönerek "affedersiniz bir şey rica edebilir miyim " demiş. Bu hanım da kendisine " Terbiyesiz utanmıyor musun git çalış " diyerek yürümüş gitmiş. Arkadaşım da " ama ben de burada oturuyorum sadece..... " diyebilmiş.

Bana bunu anlatırken bu hanıma diyebildiklerinden ziyade diyemediklerini anlattı. Bunları tahmin edebilirsiniz. Her kucağında çocukla affedersiniz diyen biri sizce sadece sadaka mı istiyordur ? Tamam bunlardan çok var etrafta. Ama mekanın ve dış görünümün hiç mi önemi yok ? Bu kadar mı sabit fikirli, soyutlaşmış bir toplum olduk. Her ne olursa olsun önce bir dönüp ne diyor diye dinlemek bu kadar zor mu ? Gerçi yüzyüze konuşurken bile birbirimizi dinlemediğimiz bir zamanda yaşıyoruz . Bu durumda her affedersin diyeni dinleyecek olsak.......

30.11.2007

ARDA VE LEYDİ




















Bu arada takı yapmaya başladım. Nasıl olmuş mu?