6 Şubat 2008 Çarşamba

KALP YARASI

İkiyüzlülükmüş, yalancılıkmış, riyakarlıkmış bu devirde prim yapan. Menfaatin bittiği yerde herşey ama herşey bitiyormuş maalesef.

Bir tokat gibi patlatıyorlar yüzüne, bir balyoz gibi indiriyorlar üstüne tüm bu gerçekleri. Herşeyin yalan olduğunu, duyguların,hislerin, samimiyetin , içini döküp paylaşmanın yalan olduğunu öğretiyorlar sana.

“ Hayatın dikenli yolları “ dedikleri bu olsa gerek. Hayatın dikenli bir gül bahçesi olduğunu öğrenmek bu olsa gerek. Hayat, çok güzel bir gül gibi. Ama çok da can acıtıyor dikenin gülü gibi. Bir gülü sevmenin bedeli var. Eline batan dikenin acısı bir süre geçmez. Bir süre sancır, biraz şişer, biraz kanar. Dikenin yukarısında çok güzel bir gül vardır ama onu sevmek için bu acıya katlanmak zorundasındır. Kiminin parmağını çok acıtır , kanatır, kiminin az.... Ama yine de acıtır.

Gül kandırır seni, uzaktan çok güzel ihtişamlı görünür. Kokusu cezbeder, renkleri gözünü alır.Dalında daha güzel orada kalsın istersin ama kuş cıvıltıları ve yeşillikler arasında buram buram yayılan kokusuna, kat kat kadife renklerine doğru çeker seni. Ve sen de onun senin olmasını istersin. Dalından kopartır alırsın ama dikenlerini batırır ve kanatır seni. Aldatmıştır işte. İkiyüzlülük yapmıştır sana, kandırmış yalan söylemiştir.

İşte hayat da tıpkı böyle. Kandırırlar seni. Cezbederler, vaatler verirler, dostmuş gibi davranırlar. Ama bu sefer kanayan yüreğindir maalesef.


Keşke kalbimizi de parmağımız gibi sarabilsek acısını dindirebilsek.

Kimbilir hayat bir gün belki bunu da öğretir bize.


Sibel Öztürk
Şubat 2008

2 yorum:

VİVET dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş bahsedilen parmaklarının arasındaki mutluluğu ne zaman yakalayabilcez acaba çok merak ediyorum

eciş

Mine Fındıkoğlu dedi ki...

çok acı bir yazı sen iyi msn???